Bilgisayardan, PC, Kişisel Bilgisayar, IBM-uyumlu
bilgisayar diye söz edildiğini, kimi zaman 386,486, Pentium adlarıyla adlandırıldığını
duymuş olmalısınız. Biraz daha ileri giderek, ISA, EISA, PCI bilgisayarlardan da söz edildiğine rastlamışsınızdır.
Biraz daha teknik konulara meraklı olanlar, AT, XT, Ps/2 gibi terimlere de aşina olmalılar.
1980'lerden bu yana kişisel bilgisayarları
ya anakartının genel mimarisi, ya da anaişlemcinin modeline göre türlere ayırmak gelenek oldu. Şimdi
PC dünyasına biraz daha yakından bakabiliriz:
IBM-PC
Bilgisayar çılgınlığını
başlatan bu cihaz, 1981 yılında piyasaya sürüldüğünde, hangi tür mağazalarda satılabileceği
bile belli değildi. İki adet 5.25 inçlik floppy disket sürücüsü olan IBM PC'nin sabit diski yoktu. Ana işlemcisi
Intel 8086 idi; beş adet kart yuvası vardı. Bir süre sonra IBM bu modele sabit disk koydu; ama RAM çipi denilen
bilgisayarın hafızasını oluşturan çipi anakartla birleşik olduğu için arttırılması
mümkün değildi. Elinizde böyle bir antika bilgisayar varsa, yenilemek güncelleştirmekten vazgeçin; olduğu gibi
saklayın. Bir süre sonra antikacılara ya da bilgisayar-teknoloji müzelerine satabilirsiniz.
IBM
XT
IBM firmasının 10 megabyte sabit disk
koyduğu ilk kişisel bilgisayarı olan XT'nin CPU'su da ilk PC'ye göre daha hızlı Intel 8088'di. Kart
yuvası sayısı 8'e çıkartılmıştı. 8-bit tabir edilen standartta kart kabul eden bu
bilgisayarın da bugün layık olduğu tek yer müze!
IBM
AT
1985'te piyasaya sürülen ve bugünkü şekliyle
PC'nin gerçek büyükannesi olan AT, Intel 80286 CPU üzerine inşa edilmişti. Orijinal PC'ye göre beş kere daha
hızlıydı ve 16-bit standardında kart kabul ediyordu. IBM firması, bu bilgisayarla, ISA denen anakart
mimarisini bütün endüstrinin yararlanabileceği şekilde kullanıma açtı. ISA bütün bilgisayar endüstrisi
için standart mimari anlamına geliyordu; nitekim öyle de oldu. Bir anda yüzlerce şirket, AT ile uyumlu cihazlar
imal etmeye başladı. Modemlerin, tarayıcı ve diğer harici cihazların bilgisayara bağlanmasında
kullanılan ara-birim kartlarının bir anda mağazaları doldurması, bu standardın gerçekten
bütün endüstri tarafından kabul edilmesiyle mümkün oldu. Ancak AT bilgisayarların anakart hızı bugünkülere
oranla son derece düşük olduğu için böyle bir bilgisayarın yeni kartlarla güncelleştirilmesi, yeni kartlara
verilecek paranın çöpe atılması olur. IBM-AT bilgisayarın anakart büyüklüğü, günümüzdeki modern kartlarla
aynı olduğuna göre, kasasının boş kutu olarak değerlendirilip, içindeki herşeyi değiştirmek
mümkündür. Ancak orijinal AT'nin güç birimine ayırdığı yer çok küçük olduğu için, yenilemek için
göstereceğiniz zahmet, boş kutu masrafından sağlayacağınız tasarrufa değmeyecektir.
PCjr
ve PS/2
ISA standardının kabulü ile IBM dışındaki
firmaların IBM-uyumlu denilen bilgisayar imalatı da hızlandı. IBM'in ilk AT bilgisayarları oldukça
pahalı idi. Diğer firmaların IBM-uyumlu bilgisayarları ise çok daha ucuzdu. IBM, 1986 ve 1987 yıllarında
çıkarttığı PCjr modeli ile diğer firmalara kaptırmaya başladığı ev-bilgisayarı
pazarını geri almaya çalıştı. PS/2 ise, IBM başka firmalar tarafından benzerinin yapılmasına
izin vermediği bir mimari ile yapılıyordu. IBM bu mimariye MCA (Micro Channel mimarisi) adını veriyordu.
ISA'dan farklı, günümüzdeki Tak-Çalıştır türü kartlar gibi, MCA bilgisayarları için yapılacak
kartların ayarlarının kullanıcı tarafından değil, bilgisayar tarafından otomatik yapılacak
olmasıydı. Ne var ki, bu strateji tutmadı. PCjr, çok az yetenekli oluşu; PS/2 ise herhangi bir mağazadan
satın alınabilecek ISA kartları kabul etmediği ve MCA kartları diğerlerine oranla üç-dört kat
daha pahalı olduğu için PS/2 bilgisayarları birkaç kişi ve firmanın antikaları arasında
yer aldı. IBM, daha sonra fazla duyurmadan, PS/2 bilgisayarların ISA modellerini de çıkarttı. Eğer
böyle bir bilgisayara sahipseniz, anakart yeri yeni anakartları alacağı ve güç birimine ayrılan köşe
oldukça geniş olduğu için her şeyi yenilemek şartıyla, boş kutusu olarak kullanabilirsiniz.
Ancak dökme-metal şasesi yüzünden yerinden kaldırması zor olan PS/2, kullanıcıya hayatı bayağı
zorlaştırabilir.
386,
486 ve PENTIUM
Ve geldik günümüzün modern bilgisayarlarına.
1987'den itibaren Intel firması her iki yılda bir ana-işlem çipini daha hızlı ve daha çok işlem
yapabilen modellerle geliştirmeye başladı. 486'yı 586 izledi. Bu sırada diğer firmalarda CPU
üretmeye ve kendi çiplerine Intel-benzeri isimler vermeye başlamışlardı. Intel firması, rakamdan
oluşan marka ve mamul adlarının telif hakkını korumanın güç, hatta imkansız olduğunu
acı şekilde öğrenince, 586 çipine "beş kelimesinin Latincesinden (Penta) türetme Pentium adını
verdi. (Pentium adı o kadar tuttu ki, Intel 686 ve 786 olması gereken çiplerine Pentium II ve Pentium III adını
verdi.)
İntel Ailesinin Gelişimi
Intel firmasının 386 çipi ile geliştirdiği
bilgi işlem yöntemi, daha sonraki bütün çiplerinde aynen uygulanmıştır.Bir başka deyişle 486
ve Pentium çipleri sadece daha gelişmiş 386'dır. Bugün sadece "386-çipi" diye adlandırılan ISA mimarisinde
inşa edilmiş bilgisayarlar, hafıza ve sabit disk alanına göre modern işletim sistemlerinin bir sürümü
ile çalışırlar. Bu tür bilgisayarlarda CPU, RAM ve Sabit Disk imkanlarına göre Windows 3.1, Windows 3.11,
Windows 95...2000,Windows NT işletim sistemini görebilirsiniz. "Açık sistem" veya GNU gurubu denilen işletim
sistemleri (Linux gibi) 386-tipi bilgisayarlarda yeni Windows sürümlerine göre daha rahat çalışır.
Intel 386 veya Intel 486 (ve bunların dengi
olan AMD ve Cyrix çipleri) bulunan bilgisayarlar, ISA ve bunun geliştirilmişi olan EISA mimariye sahiptir; yani
çarşıdan alacağınız herhangi bir ara-birim kartını takabilirsiniz. Fakat Intel, ISA'nın
ve EISA'nın en büyük zorluğu olan, takılan kartın ince ayarlarının kullanıcı tarafından
yapılması zorunluluğunu ortadan kaldıran ve adına kısaca PCI dediği yeni bilgisayar mimarisi
geliştirdi. PCI mimarisinin en büyük özelliği bu mimariye uygun kartlar katıldığında kartın
bilgisayarla uyumlu hale getirilmesi için hiçbir ayarının yapılması zorunluğu (ve çoğu zaman
imkanı) olmamasıdır. Bu tür bir kartı ISA ve EISA bilgisayara takamazsınız, ama PCI mimarisindeki
anakartlarda genellikle birkaç ISA, hatta EISA kart yuvası bulunabilir.
Çeşitli anakart firmaları, 386 çipinden
CPU'yu takılıp çıkartılabilen tarzda yapıyorlar. Ayrıca 386-tipi ile bilgisayarın hafıza
çiplerinin de değiştirilmesi ve artırılması mümkün hale geldi. Bu tür bir anakarta sahipseniz, büyük
bir ihtimalle bilgisayarınızın CPU, RAM ve benzeri birçok unsurunu yenileyebilirsiniz.
Intel Firması 1968 yılında hafıza
tümdevreleri yapmak üzere kuruldu. Üretecekleri bir hesap makinesi için CPU tümdevresi isteyen, hesap makinesi üreten bir
firmanın talebi; ve yine üretecekleri bir terminal için yine özel bir tümdevre isteyen, diğer bir firmanın
isteklerini karşılamak için, Intel firması 4004 (1971) ve 8008 (1972) CPU'larını yapmıştır.
Mikroişlemciler ve mikrobilgisayarların
sınıflandırılmasında en temel bir ölçü, mikroişlemcinin tümdevre-üzerinde işlem yaptığı
en uzun verinin bit sayısı, yani kelime uzunluğudur (word length). 4-bit işlemci olan 4004 ve 8-bit işlemci
olan 8008'den başlayarak, mikroişlemciler ve mikrobilgisayarlar için, 4-bit, 8-bit, 16-bit, 32-bit, 64-bit gibi
veri uzunluk standartları doğmuştur.
Intel, bu ilk müşterilerden başkasının,
4004 ve 8008 tümdevrelerine ilgi göstereceklerini tahmin etmediği için, üretim hattını düşük kapasitede
tutmuştu. Fakat tahminlerinin aksine, bu tümdevrelere çok büyük bir ilgi oldu. Bunun sonucu ve aynı zamanda 8008'in
16K'lık hafıza limitini aşmak amacıyla, Intel firması 1974 yılında genel-amaçlı 8080
CPU'sunu üretti. Birden bu tümdevreye büyük bir talep oldu ve kısa bir süre içinde 8080, 8-bit mikroişlemci endüstri
standardı oldu. Intel, iki yıl sonra 1976'da, gelişmiş bir 8080 işlemcisi olan 8085'i piyasaya sürdü.
Intel 1978 yılında ilk 16-bit mikroişlemci
olan 8086'yı üretti. 8086 daha önceki 8080/8085 ürününe bazı yönlerle benzemesine karşın, iki işlemci
ailesi birbiri ile uyumlu değildi. Bir yıl sonra 1979'da üretilen, 8086'nın 8-bit veri yoluna sahip sürümü
olan 8088, 1981 yılında üretilen IBM PC mikrobilgisayarlarının ilk işlemcisi olmuştur. Kısa
sürede endüstrinin 16-bit mikroişlemci standardı olan 8086/8088, günümüze kadar uzanan pek çok değişik
ürünüyle , x86 ailesi diye adlandırılan mikroişlemci ailesinin çekirdeği (core) oldu. |